YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/140
KARAR NO : 2011/5216
KARAR TARİHİ : 31.03.2011
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 3.017,05 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davalılardan … adına kayıtlı aracın … davalı … yönetiminde iken davacı idareye ait yapı ve güvenlik elemanları ve eklentilerinde, 14.07.2003 tarihinde meydana gelen trafik kazasında 3.017,05 TL hasara neden olduğu ve tüm yazışmalara rağmen araç sahibi, … ve sigorta şirketince hasar bedelinin ödenmediğini belirterek, bu bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılardan … ve sigorta şirketi zamanaşımı nedeniyle davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olup, hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davalılardan …, davaya ilişkin zamanaşımı itirazı bulunmadığı gibi, cevap da vermemiştir.
Zamanaşımı, hukuki mahiyeti itibariyle bir def’idir yani borcu yerine getirmekten kaçınma selahiyetidir. Cevap süresinden sonra ileri sürülen zamanaşımı def’i savunmanın genişletilmesi itirazı ile karşılaşmadıkça hakim tarafından incelemeye tabi tutulmalıdır. Bu özelliklerine göre ileri sürülmedikçe dikkate alınamayacağı gibi (BK 140) aynı nedenle, aralarında teselsül bulunsa bile davalılardan biri tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’inden (kişisel bir savunma nedeni olup ortak savunma olamayacağı için) diğer davalılar (müteselsil borçlular) yararlanamaz. Değişik bir anlatımla müteselsilen sorumlu olanlardan, zamanaşımı defini ileri sürmeyenin, diğerinin ileri sürdüğü zamanaşımı definden yararlanması mümkün olamaz.
Mahkemece, bu husus gözardı edilerek zamanaşımı def’inde bulunmayan davalılardan Mustafa Tok yönünden de davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi … görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 31.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.