Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/13949 E. 2011/15069 K. 10.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13949
KARAR NO : 2011/15069
KARAR TARİHİ : 10.10.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde suya el atmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın davalılardan … yönünden husumetten reddi, davalılardan Hacer yönünden kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada; davacı köye ait olan ve tüm köylü tarafından kullanılan iki adet içme, iki adet zirai sulamada kullandıkları kaynakların bulunduğunu ve bu kaynaktan tüm köylünün yararlandığını ancak davalıların bu kaynakların yanındaki 709 parseldeki taşınmazına sondaj kuyusu açtığını bundan kaynakların etkilenerek suların yetersiz kaldığı ileri sürülerek suya vaki müdahalenin önlenmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın davalılardan … yönünden dava konusu parselin diğer davalı …’e ait olduğu ve kuyunun onun tarafından açıldığı gerekçesiyle reddine; davalılardan … yönünden ise, bilirkişi heyeti raporuna göre davalıya ait bulunan sondaj kuyu derinliğinin artırılmamasına ve bu kuyu içerisindeki dalgıç pompanın derinlik seviyesi ile gücünün artırılmaması, sondaj kuyusunun sondaj ruhsatına uygun olarak çalıştırılması, 709 nolu parsel içerisinde bulunan suyun başka havuzlara taşınmaması, sadece 709 parselin sulanmasında kullanılması şartı ile kuyunun kapatılmamasına; şeklinde hüküm kurulmuş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK 388/son ve HMK.nun 359/son maddesine göre, Hükmün Sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.
Somut olayda; kurulan hüküm taraflar arasındaki sorunu çözücü nitelikte açık değildir, şüpheli ve tereddütlü olup, infaz kabiliyeti yoktur.
Mahkemece, davalı tarafın kazanılmış haklarına uygun şekilde, açık her türlü şüphe ve tereddütten uzak infazı kabil bir hüküm kurulmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.