YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13377
KARAR NO : 2011/17428
KARAR TARİHİ : 14.11.2011
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde kira parasının 10/11/2007 gününden başlayarak aylık, 3.000 TL olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde aylık kira bedelinin 10/11/2007 tarihinden itibaren 3.000 TL olarak tespiti istenilmiş, mahkemece hak ve nesafet uygulamasına göre 10/11/2007 tarihinde başlayan dönem için aylık kira parasının 1.701 TL olarak tespitine karar verilmiş, davacı vekilinin tavzih istemi üzerine de istem kabul edilerek kiranın tespit edildiği tarih 01/08/2007 tarihi olarak düzeltilmiştir.
Hüküm ve tavzih kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; hükmün tavzihi (açıklanması), hükmün müphem olması, birbirine aykırı ve çelişik fıkralar içermesi halinde hükümdeki gerçek anlamın ortaya çıkarılması için başvurulan bir yoldur. Tavzih yoluyla hüküm değiştirilemeyeceği gibi, hakim tavzih yolu ile unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemez.(HGK.2008/11- 448 E. ve 2008/454 K.)
Bu nedenle, dava dilekçesindeki talep kira bedelinin 10/11/2007 tarihinden itibaren tespiti olmasına rağmen, mahkemece talep aşılmak ve hüküm değiştirilmek suretiyle kira tespitinin başlangıç tarihinin daha önceki bir tarihe gidilerek 01/08/2007 tarihi olarak tavzih edilmiş olması doğru değildir.
Kaldı ki; kira bedelinin hükümde belirtildiği gibi 10/11/2007 tarihinden itibaren tespiti doğru olup, bozmadaki amaç dönem başlangıcı olan 01/08/2007 tarihinde kiralananın getirebileceği bedelin esas alınmak suretiyle değerlendirme yapılması yönündedir. Mahkemece kurulan hükümdeki sınırlamaya tavzih yoluyla yeni bir sınırlama getirilmesi doğru olmadığından, 12/05/2011 tarih ve 2010/491 E. – 1340 K. sayılı tavzih kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.