Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/13025 E. 2011/16765 K. 31.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13025
KARAR NO : 2011/16765
KARAR TARİHİ : 31.10.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde taşınmaza müdahalenin men’iyle 22.000 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece müdahalenin men’i istemi atiye bırakıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisili isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; babadan kalan arazi üzerine davacı tarafından hidrolik kriko üreten fabrika yapıldığı, ancak taşınmazın hiç bedel ödenmeksizin davalı kardeşlerince kullanıldığı ileri sürülerek taşınmazdan tahliyelerine ve 27.04.2007 tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için 22.000.00 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece müdahalenin men’i istemi atiye bırakıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, ecrimisile ilişkin hükmün taraflarca temyizi üzerine verilen karar 12.04.2010 tarihli ilamla bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulup, bu defa ecrimisil isteminin tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulmuş ise de; bozma gereğine uygun olarak karar verilmemiştir. Yargıtay’ın bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermekle yükümlüdür. Çünkü mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına usulü müktesap hak doğmuştur. Yargıtay bozma ilamında dava konusu işyeri için ayrıca intifadan men koşulunun aranmayacağı belirtilmiştir. O halde, bozmaya uyulduğu halde intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.