Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/12940 E. 2011/18159 K. 21.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12940
KARAR NO : 2011/18159
KARAR TARİHİ : 21.11.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5.000,00 TL haksız işgal tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin 21.4.2009 tarihinde satın almak suretiyle 1/2 oranında hissedarı bulunduğu taşınmazın tamamının satın alma tarihinden önce ve sonra davalı tarafından kullanıldığını, davalının açtığı şufa davası sonucu payın elinden alınıp davalı adına tescil edildiğini, 5.000,00 TL ecrimisilin şufa davasının açıldığı tarihten itibaren bu talep kabul edilmediği takdirde ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten itibaren işletilecek faizle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu taşınmaz hakkında şufa davası açılıp, davanın kabul edildiğini davacının hiçbir zaman hak sahibi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, “…şufa davasının kabulü ile de davacı ile dava dışı satıcı arasında yapılan satış tarihinden itibaren önalım hakkını kullanan davalı paydaş ile davacı arasında aynı şartlarda bir satım ilişkisinin kurulduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla 21.4.2009 tarihli satışın, baştan itibaren davacı ile davalı arasında yapılmış olduğunun kabulü sonucuna göre, davalının şufa davasının görülmesi sırasındaki kullanımı haksız kabul edilemeyeceğinden işgal tazminatı istenemez.” demek suretiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, davacı, satın aldığı taşınmazın diğer paydaş davalı tarafından hiç kullandırılmadığı nedenine dayanarak ecrimisil talep etmektedir.
Nitekim, açılan şufa davası kabul ile sonuçlanmış olup 14.10.2009 tarihinde şufa bedeli mahkeme veznesine depo edilmiştir.
Şufa hakkı yenilik doğuran haklardandır. BK.nun 183/1.maddesi uyarınca şufa hakkının kullanılması ve şufa parasıyla tapu giderlerinin depo edilmesi anında nef’i ve hasar şufa hakkı sahibine geçer. Zira 21.5.1958 gün ve 7/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre “…şefin kanuni şartlara uygun olarak şufa hakkını kullandığını diğer tarafa bildirmesi ile beraber kendisi ile diğer taraf arasında şartları diğer tarafın satıcı ile yapmış olduğu akdin şartlarının esas itibariyle aynı bir satış akdi meydana gelir.”
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre; şufa hakkı sahibinin satış parası ve giderlerini satın alanın emrine hazır tutmasından sonra satın alanın taşınmazı işgal etmesi halinde işgali haksız sayılmakta olup bunun karşılığında ecrimisile hükmedilmektedir.
Somut olayda ise; satın alan (davacı) satın aldığı tarihten itibaren taşınmazın kullandırılmadığını ileri sürmekte olup yukarıda açıklanan ilkeler gereğince satın aldığı tarih olan 21.04.2009 tarihi ile şufa bedeli ile masrafların mahkeme veznesine depo edildiği 14.10.2009 tarihine kadar ecrimisile hükmedilmesi gerekirken mahkemece hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir..
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.