Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/12540 E. 2011/18217 K. 21.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12540
KARAR NO : 2011/18217
KARAR TARİHİ : 21.11.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Esas dava dilekçesinde 1.072 TL alacağın tahsili, birleşen davada ise 1.653 TL alacağın tahsili için başlatılan takiplere vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatlarının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 200 TL’lik kısım için itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili, avukat olan müvekkilinin davalı tarafça vekil tayin edildiğini, müvekkilinin aldığı bilgi ve talimatlara uyarınca görevini ifa ettiğini, ancak vekâlet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek; 1.072 TL vekâlet ücretinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada, aynı vakıalara dayanılarak; 1.653 TL vekâlet ücretinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının tahsili talep edilmiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen davaların reddi ile kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 200 TL lik kısım için itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK. nun 388. maddesi gereğince; mahkeme kararlarının gerekçeyi, düşünceleri ve mümkün olduğu halde dayandığı kanun maddesi ve özellikle hükmün ne olduğunu da ihtiva etmesi gerekmektedir. Aynı kanunun 389. maddesi uyarınca da verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve hakların şüphe ve tereddüde yer vermeyecek surette açık yazılması lazımdır.
Temyiz edilen kararda ise; asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olmaları nedeniyle ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmekle yetinilmiştir.
Böyle bir kararın infazında şüphe ve tereddütler meydana geleceği ve bunun sonucunda ilamın infaz edilmemesi gibi bir durumun ortaya çıkması muhtemel ve mümkündür
O halde; mahkemece, usulün sözü geçen maddeleri gereği gibi uygulanmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi usule aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.