Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/12388 E. 2011/17439 K. 14.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12388
KARAR NO : 2011/17439
KARAR TARİHİ : 14.11.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3736,27 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; davalıya Defterdarlık Sağlık Kurumları Döner Sermaye Personeli olarak görev yaptığı sırada Ekim/2004 – Nisan/2008 tarihleri arasında 3.736,27 TL yersiz ödeme yapıldığı, durumun muhasebe denetmeninin 11/06/2008 tarihli raporu ile anlaşıldığı ileri sürülerek, yersiz ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; davalının döner sermaye gelirinden alacağı ek ödeme tutarının 213 sayılı VUK’nun 13.maddesi gereğince ödenen ek ödeme tutarından mahsup edilmemesi nedeni ile fazladan aldığı ileri sürülen tutarın Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve 1968/68 E. – 1973/14 K. sayılı kararı uyarınca ödendiği tarihten itibaren 2577 sayılı Yasada ön görülen dava açma süresi içerisinde geri alınması mümkün iken bu süre geçirildikten sonra tesis edilen işlemin hukuka uygun olmadığı gerekçesi de ile Adana 1. İdare Mahkemesinin 2008/1449 E. – 2009/647 K. sayılı kararı ile iptaline karar verildiği, kararın 02/12/2009 tarihinde kesinleştiği, bu durumda sebepsiz zenginleşmenin dayanağını oluşturan işlemin ortadan kalktığı, bu durumun BK.’nun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen diğer sebepsiz zenginleşme hallerine de girmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, davacı idarenin mahsup işlemini yapmaksızın davalıya yersiz ve fazla ödeme yaptığı ileri sürülerek alacak isteminde bulunulmuştur. Dosya kapsamından, davalıya yapılan ödemenin daha önce bu yolda alınmış bir karara dayanmadığı anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanununun 62.maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir.
Yine HGK.’nun 05/12/1984 tarih ve 1982/13-387 E. ve 1984/997 K. Sayılı kararında; herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin BK.’nın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebileceği düzenlenmiştir.
Mahkeme gerekçesinde beliritilen, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 gün ve 1968/8 E. 1973/14 K. sayılı kararı, idarenin “şart tasarrufuna ” ilişkindir. Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin sebepsiz iktisap kuralları uyarınca geri istenebileceği yukarıda açıklandığı üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararında belirtilmiştir.
Bu gibi durumlarda; idarenin kendi iç işleyişinde çıkardığı ödeme emrine ilişkin işlemin iptali, genel hükümler uyarınca dava yoluyla alacağını tahsil isteminde bulunmasına engel değildir.
O halde, Mahkemece davaya konu paranın salt hatalı bir ödeme olup olmadığı üzerinde durulup, sonucu uyarınca bir karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.