Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/12170 E. 2011/17703 K. 15.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12170
KARAR NO : 2011/17703
KARAR TARİHİ : 15.11.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 7.015 TL alacağın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davalının müvekkili olan davacıya borcundan dolayı davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, bu takip sonucunda, davalının dosyaya 12217 TL ödeme yaptığını, ancak davalının da davacı aleyhine, davacının 3. kişilerden aldığı eşyaların bedelini ödediği gerekçesi ile bu bedelin tahsili amacı ile icra takibi yaptığını, bu alacağı da, davalının diğer icra dosyasına yatırdığı 12217 TL içinden tahsil ettiğini, ancak davacının 3.şahıslardan hiçbir eşya satın almadığını, düzenlenen faturaların davalı tarafından düzenlendiğini belirterek, 7015 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı savunmasında, davacının kendi tanıdığı esnaflardan alışveriş yapmasına aracı olduğunu, davacının bu eşyaların bedelini ödememesi sonucunda kendisi ödemek zorunda kaldığını, ödediği bedeli de icra takibi sonucu tahsil ettiğini, açılan davanın bu nedenle yerinde olmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, kesinleşen icra takibine karşılık menfi tespit ile haczin kaldırılması neticesi ödenen bedelin istirdatına ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak açılan ceza davası sırasında dinlenilen 3. kişiler, davacının kendilerinden eşya satın aldığını ve eşyaların davacıya teslim edildiğini, bedellerinin de davalı tarafından ödendiğini ifade etmişlerdir.
Davacının 3. şahıslardan satın almış olduğu emtia için düzenlenmiş fatura ve davalı tarafından bu fatura bedellerinin ödendiğine dair belgeler ve tanık beyanları (mal satan esnafların beyanları ) ile ispat edilmiş bulunmaktadır.
Öyle ise mahkemece, davacının 3.kişilerin beyanlarına açıkça bir itirazı da bulunmadığı gözetilerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.