Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/11935 E. 2011/18095 K. 21.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11935
KARAR NO : 2011/18095
KARAR TARİHİ : 21.11.2011

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, 2006 yılında 135,00’şer TL olan iştirak nafakalarının artırılması istenilmiş, mahkemece, 2006 yılında verilen karar ile belirlenen nafakaların her yıl ÜFE oranında artışına karar verildiği; davalının gelirinde ÜFE’yi aşan oranda artışın bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmolunan nafakaların gelecek yıllarda da artırımına ilişkin TMK’nın 176/4, 182/3, 330/3, 365/5. maddeleri, madde gerekçelerinde de belirtildiği gibi, ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklılarının her yıl dava açmak suretiyle emek sarfından ve masraf yapmaktan kurtarılmaları amacıyla getirilmiştir.
Hükmolunan nafakaların gelecek yıllardaki artırımına ilişkin olarak kurulan ve bu konuda kesinleşen önceki kararlar, ilerleyen yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, ihtiyaçlarında, ülkenin ekonomik yapısında vs. hallerde önemli değişiklik olması nedeniyle yetersiz kalabilir. Şartların değişmesi halinde de nafaka her zaman artırılabilir.
Somut olayda ise, nafakaya hükmedildiği tarihte 11 ve 9 yaşlarında olan müşterek çocuklar dava tarihi itibariyle 16 ve 14 yaşlarına gelmiştir. Eğitim giderleride bu oranda artmıştır.
Açıklanan nedenle, önceki ilamdaki gelecek yıllardaki artış (ÜFE) hükmüne göre kendiliğinden artan iştirak nafakası miktarlarının müşterek çocukların değişen ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı gözetilerek uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, istemin tümüyle reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.