Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/11471 E. 2011/17951 K. 17.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11471
KARAR NO : 2011/17951
KARAR TARİHİ : 17.11.2011

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı ve davalının 18 yıldır evli olduklarını, evliliklerinden … isimli bir çocukları olduğunu, davalının sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirmediğini, davacıyı aldattığını, davacının ev hanımı olup geliri olmadığını, oğlu ile birlikte kirada oturduklarını, maddi olarak zor günler geçirdiğini belirterek, davacı için 300 TL, müşterek çocuk için 300 TL nafakanın tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 23.06.2010’dan geçerli olmak üzere davacı … yararına 300 TL, yanında bulunan müşterek çocuk … … yararına da 150 TL olmak üzere toplam 450 TL tedbir nafakasının her ay davalı …’tan alınarak davacı …’a verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp yargılamanın bir an evvel sonuçlandırılabilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Bu da çıkarılacak davetiyenin Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine uygun olarak tebliği ile mümkündür.
Somut olayda, taraf teşkilinin sağlanması için yapılan tebligatta belirtilen adresin davalıya ait olmadığı, davalı …’ın “… mah. 302. sk. No:65/3 …/Çanakkale” adresinde ikamet ettiği bu haliyle yapılan tebligatın Tebligat Kanunu 10. maddesine göre usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle aleyhine dava açılan davalının usulüne uygun şekilde duruşma gün ve saatinden haberdar edilmesi gerekirken, yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.