Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/11445 E. 2011/17777 K. 15.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11445
KARAR NO : 2011/17777
KARAR TARİHİ : 15.11.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.278,11 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan istirdaten tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada; davalının … … … Devlet Hastanesi Acil Servisinde doktor olarak görev yaptığını, … Teftiş Kurulu raporuna göre, 2368 sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanunun 2.maddesinde kamu sağlık hizmetlerinde çalışan personelin haftalık kanuni çalışma süresinin 45 saat olarak düzenlendiğini, davalının 2008 yılında 665 saat, 2009 yılında 463 saat eksik çalıştığının tesbit edildiğini, bu eksik çalışma süreleri gözönüne alınmadan tam çalışmış ve haftalık 45 saat mesaisini tamamlamış gibi davalıya toplam 3.278,11 TL fazladan döner sermaye- ek ödeme ücreti ve nöbet ücreti ödendiği ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme kurallarına göre 3.278,11 TL nın davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece, davalı tarafından dava konusu ödemelerin tahsiline ilişkin işleme karşı Eskişehir 2.İdare Mahkemesine dava açıldığını, İdare Mahkemesince; Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 tarih ve 1973/14 K.sayılı kararına göre idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı ve hilesi hallerinde süre koşulu aranmaksızın ödediği meblağı geri isteyebileceği, bunun dışındaki hatalı ödemelerin ise ödemenin ilk yapıldığı tarihten itibaren 60 gün içerisinde geri alınabileceği, dosya kapsamına göre yapılan ödemenin açık hata olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, memurun gerçek dışı beyanı ya da hilesinin de sözkonusu olmadığı idarece dava açma süresi içerisinde geri istenmesi mümkün iken bu süre geçtikten sonra işlem tesis edildiğinden bahisle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, davalı idare vekilinin itirazının süre aşımı yönünden reddedildiğinin anlaşılmış olmasına göre, bu durumda idari yargıda dava açma süresi olan 60 gün içerisinde idare alacağının tahsili mümkün iken bu süre geçirildikten sonra açık hata kapsam dışında kabul edilen fazla ödemenin talep edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, davalıya yersiz ödenen fazla alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istenmiştir.
Mahkemenin dayandığı Danıştay İçtihadı Birleştirme kararı ile çözümlenen husus, hatalı intibak veya hatalı terfi gibi bir şart tasarrufun sonradan idare tarafından geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılmış olan fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteminin idare hukuku ilkelerine göre mümkün olup olmadığına ilişkindir.
Bu Danıştay İBK.nın idare tarafından yapılan bütün ödemelere uygulanması halinde, idarenin haksız iktisap kurallarından hiçbir zaman yararlanamaması ve memurların yapmış oldukları bütün hatalı ödemelerin idare tarafından gerek ödeme yapılan kişilerden gerekse ödemeyi yapandan geri alamaması gibi bir sonuç doğuracağı ve bunun da idareyi işlemez duruma getireceği gerekçesiyle savunulamayacağı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 5.12.1984 tarih 387/997 sayılı kararı ile kabul edilmiştir. O halde herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun haksız iktisap kurallarına göre her zaman istenmesi mümkündür.
Haksız iktisapta zamanaşımı başlangıcı BK. Mad.66 uyarınca verme yada ödeme tarihi değil, zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğuna ıttıla tarihidir. Resmi kuruluşlarda bu zamanaşımı başlangıcı, dava açmaya yetkili makamın ıttıla tarihidir.
Somut olayda, hatalı yersiz fazladan ödeme iddiasıyla açılmış bir alacak davası sözkonusudur. Danıştay İBK’sı, şart tasarruf işlemlerine ilişkin olduğundan somut olayda uygulama alanı yoktur. Davacı idare alacağını isterse idari taleple dava açmadan davalıdan isteyebileceği gibi bu yola başvurmadan da her zaman BK. 66. maddesi gereği haksız iktisap kurallarına dayanarak Hukuk Mahkemelerinde dava edebilir. İdare Mahkemesince süre yönünden redde dair verilen karar Hukuk Mahkemesini bağlamaz. Davacının (alacaklının) Hukuk Mahkemesinde dava açmasına da engel değildir. Dosya içeriğine göre dava BK 66.maddesi gereği 1 yıllık süre içerisinde açılmış olup, yazılı şekilde davanın reddedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, davanın esasına girilip deliller tam olarak toplanıp konusunda uzman (sağlık mevzuatında) ehil bilirkişi vasıtasıyla yersiz fazla ödeme bulunup bulunmadığı tesbit edilip sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.