Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/11336 E. 2011/11759 K. 05.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11336
KARAR NO : 2011/11759
KARAR TARİHİ : 05.07.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 23.180,00 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada; davaya konu 9 nolu parselde hisse sahibinin gaib olması nedeniyle İstanbul Defterdarının Kayyım olarak atandığı, ancak taşınmazın davalı tarafından konut ve bahçe olarak kullanıldığı, haksız işgal karşılığı talep edilen ecrimisilin ise ödenmediği ileri sürülerek 01.10.2003 ile 31.05.2007 tarihleri arasındaki toplam 23.180,00 TL ecrimisilin faiziyle birlikte tahsili istenilmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından tahsil edilmiştir.
25.5.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına göre; ecrimisil davası 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu 5 yıllık süre dava tarihinden geriye doğru hesaplanır. Somut olayda; dava tarihi ve davalının zamanaşımı defi dikkate alınmadan 26.10.2001 tarihinden öncesini de kapsayacak şekilde ecrimisile hükmedilmiş olması doğru değildir.
Ayrıca; imar uygulaması sonucu müşterek hale gelen taşınmazlarda imar uygulaması yapılmadan önce bulunan yapılar için, yerleşik Yargıtay uygulaması ve HGK.nun 8.12.2004 tarih ve 2004/3-662/655 sayılı kararı uyarınca bina bedeli ödenmedikçe, yapı sahibinin kullanımı haksız sayılamayacağından, ecrimisil istenilemez.
Somut olayda; gaip kişinin hissesini 22.3.1994 tarihinde 1.İmar Planına göre edindiği tapu kaydından anlaşılmaktadır. O halde, davalıların davaya konu binayı yaptıkları tarih saptanarak, buna göre imar uygulamasından önce de bu taşınmazı kullanıp kullanmadıkları belirlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.