Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/11233 E. 2011/16895 K. 31.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11233
KARAR NO : 2011/16895
KARAR TARİHİ : 31.10.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde murisin eşi ile birlikte noterden bir vasiyetname düzenleyerek; taşınmazın birinin, önce ölmesi durumunda diğerine, ikisininde ölümü halinde davacıya kalacağı şeklinde tasarrufta bulunduklarını, bu vasiyetin düzenlenmesinden sonra, davalının sağ kalan muris …’nin yaşlı ve alzaymır hastası olmasından faydalanarak noteri eve getirip, yeni bir vasiyetname düzenleterek, taşınmazın kendisine bırakılmasını sağladığını, vasiyetin geçersiz olduğunu beyan ederek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, resmi vasiyetnamenin usulüne uygun olarak yapıldığı, vasiyetnamenin tek taraflı bir hukuki muamele olduğu için, vasiyetçinin istediği zaman dönebileceği, rapora göre de, murisin fiil ehliyetinin bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, hukuki ehliyetsizlik nedeniyle vasiyetnamenin iptali isteğine ilişkindir. (TMK 510- vd. md.)
Dosyada mevcut ve vasiyetname tarihi ile aynı tarihli tek hekim raporunda, murisin akli melekelerinin yerinde olduğu belirtilmiştir.
Muris …’nin vasiyetnamenin düzenleme tarihinde hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığı iddiası ile dava açıldığına göre, iddianın araştırılması ve iptal sebebi bulunup bulunmadığının tespiti için murisin sağlık durumuna ilişkin tüm evrak ve belgelerin toplanarak dosyanın tümü ile Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilmek suretiyle rapor alınıp değerlendirilerek sonucu itibariyle karar vermek gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.