Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/10897 E. 2011/10688 K. 21.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10897
KARAR NO : 2011/10688
KARAR TARİHİ : 21.06.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 212.000 TL (tefrik ile 90.114 TL) ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; dava konusu 4 nolu parseli davalının haksız olarak kullandığı iddiası ile ( fazlaya ilişkin hak saklı tutularak ) 1999 yılına kadar olan dönem için dava açıldığı ve ecrimisile hükmedildiği; o davada, isteme bağlı kalınarak hüküm kurulduğundan; saklı tutulan alacak miktarı olarak 90.114 TL ecrimisil bedelinin tahsili talep edilmiştir.
Mahkemece; bozmaya uyularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak,
1-Davacı vekilinin temyiz itirazları bakımından;
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, ecrimisil davalarında faize; her dönem için dönem sonu (tahakkuk tarihi) itibariyle hükmedilmesi gerekmektedir. Davacının, dava dilekçesindeki talebi de bu yönde olmasına rağmen mahkemece; yanılgılı değerlendirme sonucu dava tarihinden geçerli faiz yürütülmüş olması doğru görülmemiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın 1996-1997 ve 1998 yılları için getireceği ecrimisil bedelleri hesaplanmış ve mahkemece de bu miktarlar gözetilerek karar verilmiştir. Oysa, açılan iş bu dava ek dava olup, talep önceki davada saklı tutulan alacağa yöneliktir. Mahkemece, önceki davada hükmedilen ecrimisil bedelleri, bilirkişi raporunda belirlenen miktarlardan düşülmeli bakiyesi hüküm altına alınmalıdır. Bu hususta, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.