Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/10775 E. 2011/16884 K. 31.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10775
KARAR NO : 2011/16884
KARAR TARİHİ : 31.10.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
(KAPATILAN SARIYER 1.SHM)

Dava dilekçesinde 1 TL maddi ve 3.000 TL manevi tazminatın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeni ile reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı dilekçesinde , müvekkili olan davacının davalılara ait taşınmazda kiracı olarak bulunduğunu , kiralarını düzenli olarak ödemesine rağmen icra yolu ile tahliye edildiğini,bundan dolayı zarara uğradığını beyan ederek 1 TL. maddi ve 3000 TL. manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş,mahkemece , dava konusu uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup , 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine ,zamanaşımı süresi dolmamış olsa bile hiç kimse kendi kusuruna dayanak hak elde edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık , aralarındaki kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup ,haksız fiiller için uygulanan 1 yıllık zamanaşımı süresinin davada uygulanma olanağı yoktur.
Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek ve ihtilafın kira sözleşmesinden kaynaklanmakta bulunduğu dikkate alınarak zamanaşımı itirazının buna göre değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Diğer yandan mahkemece , davanın esası yönünden de ret kararı verilmiş bulunmakta ise de , tahliyenin kira bedellerinin ödenmemesi nedenine dayalı olup,davacının tehiri icra teminatını yatırmamasından kaynaklandığı için, davanın esası hakkındaki kararın da buna göre değerlendirmesi gerekmektedir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.