Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/10742 E. 2011/19213 K. 30.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10742
KARAR NO : 2011/19213
KARAR TARİHİ : 30.11.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 9.384,00 TL ecrimisil, el atmanın önlenmesi, yıkım birleşen dava dilekçesinde tapu iptali ve tescili istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü, karşı davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı- k.davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; vakfa ait 2808 ada 176 parselde 2004 yılına kadar davalı kiracı iken bu tarihten itibaren haksız işgal ettiğini, icra takibinin kesinleşmesiyle mahalline gidildiğinde arsanın üzerine davalı tarafından imar mevzuatına aykırı iki katlı ve terastan oluşan bir bina yapıldığının belirlendiğini, davalının müdahalesinin meni ile kaçak yapının yıkılması ve 01.01.2004 ile 28.02.2007 tarihleri arasındaki 9.384,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı ise açtığı karşı dava ile 2909 ada 175 ve 182 parsellerin maliki olduğunu, bina yaparken ölçüm hatası ile davalıya ait vakıf arazisinin 93 m2’sine tecavüz ettiğinden tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, asıl dava yönünden davalının müdahalesinin önlenmesi ile yapının yıkılmasına, 366,47 TL ecri misilin davalıdan tahsiline, karşı davanın ise davalının iyiniyetli olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar davacı-karşı davalı tarafından ecri misil alacağı yönünden temyiz edilmiştir.
Dava konusu davacının malik olduğu taşınmaz arsa vasfındadır. Bu konuda uyuşmazlık yoktur.
Ecrimisil, kötü niyetli şağilin ödemekle sorumlu olduğu tazminat miktarı olup en azı kira geliri en çoğu ise tam kâr yoksunluğudur.
Arsa için ecrimisil hesabında; imarlı olup olmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ilgili kurumlardan araştırılarak tesbit edilmeli, taşınmazın bulunduğu mevkideki diğer arsaların ecrimisil dönemlerindeki veya ecrimisil dönemlerine yakın zamanlarda kiraya verilip verilmediği, veriliyorsa nasıl ne şekilde kiralandıkları taraflardan delillerin sorulması suretiyle tesbit edilmeli, varsa emsal kira sözleşmeleri ibraz ettirilmeli, emsal kira sözleşmeleri ibraz edilmediği taktirde, mahkemece keşif öncesinde ve sırasında re’sen emsal araştırılması yapılmalı, somut veriler toplanarak ehil bilirkişi raporu alınmalı, böylece ilk dönem ecrimisil bedeli belirlenmeli, sonraki dönemler ise TEFE(ÜFE)’nin tam olarak yansıtılmak suretiyle toplam ecrimisil bedeline hükmolunmalıdır. Bütün araştırmalara rağmen yukarıda sıralanan esasların gerçekleşememesi durumunda haksız fiilerde olduğu gibi, BK.nun 42/2 maddesi gereğince hakim, ecrimisil bedelini piyasa koşullarına göre, takdir etmeli, davalıyı, taşınmazı bizzat kullanmasının objektif değerini ödemeye mahkum etmelidir. Takdir hakkını kullanırken alınan bilirkişi raporu da gözetilmelidir.
Somut olayda ise; yukarıda açıklanan esaslar ile ilgili araştırma yapılmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının daha önceden kiracı olduğu ve 2003 yılında ödemiş olduğu kira bedeli esas alınarak diğer yıllar içinde TEFE’ye göre artış uygulanmak suretiyle ecri misil bedeli 366,47 TL olarak belirlenmiştir.
Hükme esas alınan bu bilirkişi raporundaki tespit usulü yukarıda açıklanan ilkelere aykırı olup, hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştur. Bu şekilde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30/11/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.