Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/10728 E. 2011/9997 K. 13.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10728
KARAR NO : 2011/9997
KARAR TARİHİ : 13.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 1.847,47 lira için icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada; davalı ile dava dışı kişi emekli sandığı emeklisi … arasında meydana gelen trafik kazası sonucunda dava dışı kişinin yaralandığını, yaralanma sonucunda bu kişi için davacı kurum SGK tarafından 1.827,83 TL tedavi masrafı yapıldığını, kaza nedeniyle davalının Kınık Sulh Ceza Mahkemesinde yargılanarak kusurlu bulunduğunu ve ceza aldığını, davacı kurum zararından davalının sorumlu olduğunu, bu nedenle 1.827.26 TL alacak için davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğu ileri sürülerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatınının davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece, dava dışı kişinin yaralanmasında davalının tam kusurlu olduğu, davacı kurum tarafından yapılan tedavi masraflarından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının sanığı dava dışı kişi …’in müdahil olduğu Kınık Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/32 E-2009/64 K. sayılı dosyasının incelenmesinde, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalının (sanığın) tali dava dışı kişinin (müdahil …’in) asli kusurlu olduğu gerekçesiyle taksirli yaralamadan dolayı TCK’nun 89/1 maddesinde ceza aldığı ve aynı yasanın 231.maddesi gereği hakimin açıklamasının geri bırakılmasına karar verilmiş, karar taraflarca itiraz ve temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Somut olayda, BK 53.maddesine göre Hukuk hakimi, ceza hakiminin takdir ettiği kusur oranlarıyla bağlı değil ise de, mahkemece davalı ve dava dışı kişinin kusur durumu konusunda bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bilirkişi incelemesi yapılmadan ve hiçbir gerekçe gösterilmeden davalının tam kusurlu olduğu yönünde davanın kabulü ile eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Diğer yönden, olay haksız fiil sonucunda meydana gelmiş ve tedavi masraflarıda buna ilişkin olup, alacağın varlığı ve miktarı yargılama ile belirlenebilen bir alacak olup, likit değildir. Likit olmayan alacak için icra inkar tazminatına hükmonulması da doğru görülmemiş, hükmün bu yönden de bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.