Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/10569 E. 2011/15198 K. 11.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10569
KARAR NO : 2011/15198
KARAR TARİHİ : 11.10.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde kira tespitine itirazın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece mahkemenin görevsizliği cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı dava dilekçesinde; Milli Emlak Genel Müdürlüğüne ait olan, … İli Nazimiye İlçesi 50 Pafta 110 Adada bulunan çay bahçesini 1998 yılından beri işletmekte olduğunu, dava konusu çaybahçesi ve büfenin 19.07.2010 tarihinde Nazimiye Belediyesine devredildiğini, Meclis Encümen kararıyla ödemekte olduğu 133,00 TL kiranın 600 TL’ye çıkarıldığını, yapılan bu fahiş fiyat artışının hakkaniyete uymadığı gerekçesiyle gayrimenkule ilişkin kira bedelinin tespitini talep ve dava etmiştir.
2577 sayılı Yasanın 2. ve 11.maddesi hükümlerine göre idari işlemlere karşı yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı oldukları iddiasıyla menfaatleri ihlal edilenler tarafından idari yargıda iptal davası açılabileceği gibi; idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan idari dava açma süresi içinde istenerek, bu istemin reddi üzerine de iptal davası açılabilir.
İdari yargının konusu, idarenin idare hukuku alanındaki faaliyeti ile ilgili davalardır. Idare bir işlemi, eylemi ve sözleşmeyi yaparken özel hukuk kişilerinin üstünde bir kamu tüzel kişisi olarak hareket etmiş ise uygulanacak hukuk idare hukukudur.
Somut olayda dava kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Davalı belediye başkanlığı kamu hizmeti gören bir kuruluş olup, davacı ile aralarında sözleşme ilişkisi vardır. Her iki taraf arasındaki ilişki özel hukuk hükümlerine tabii ve özel hukuku ilgilendiren işlemlerdir. Bu nedenle davada Adli Yargı görevli olup, İdari Yargı görevli değildir.
Mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, İdari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.