Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/10231 E. 2011/14970 K. 10.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10231
KARAR NO : 2011/14970
KARAR TARİHİ : 10.10.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde1.584,73 TL için ypapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali takibinin devamı %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı … yönetimi, davalının iki evi birleştirerek kullanması nedeniyle 2/52 hisse aidat ödemesi gerektiği halde 1/52 hisse aidat ödediğini ileri sürerek birikmiş faiz alacağı ile birlikte 1584,73 TL için İcra İflas Kanununun 58 ve devamı maddeleri uyarınca ilamsız icra takibinde bulunmuş, davalı, alacağın aslına ve faize ilişkin itirazda bulunmuştur.
Bunun üzerine davacı Site Yönetimi, aynı Yasanın 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline, takibin devamına ve takip miktarının %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, takip talebinin İİK.’nun 58. maddesindeki şartları taşımadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kural olarak, İİK.nun 42 maddesi hükmüne göre hiçbir ayrım yapılmadan bütün para alacakları için ilamsız icra takibi yapılması mümkündür. Takibe konu alacağın haksız fiil, sebepsiz iktisap vs. sebepler ile doğmuş olmasının ve alacaklı elinde borç doğuran bir belge bulunup bulunmamasının ilamsız icra yolu ile takip yapılmasına engel olacağı hususunu düzenleyen bir kanun hükmü mevcut değildir. Zira alacaklı, takip talebinde muayyen bir para alacağı talebinde bulunduğu zaman, icra müdürü bu alacağın doğmuş bir alacak olup olmadığını araştırmaya girmeden ödeme emrini tanzim cihetine gider. Bu şekilde İcra ve İflas Yasasının 42 ve devam eden maddelerine göre yapılan ilamsız icra takibine itiraz edilmesi halinde takip kendiliğinden duracağından, aynı yasanın 67. maddelerine göre süresinde itirazın iptali davası açılması halinde mahkemenin genel hükümlere göre işin esasını incelemesi ve alacağın varlığının anlaşılması halinde belirleyeceği miktara göre itirazın iptaline karar vermesi gerekir. Diğer bir anlatımla itirazın iptali de özel usule tabi bir dava çeşidi olup, mahkemece işin esasının genel hükümler uyarınca incelenerek varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.