Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/9903 E. 2010/10463 K. 14.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9903
KARAR NO : 2010/10463
KARAR TARİHİ : 14.06.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 1460 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü (1.417,81 TL) cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili davacının Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü nezdinde memur olarak görev yaptığı 03.10.1997 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle acil olarak … Devlet Hastanesine devk edildiğini ilk müdahaleden sonra ise yoğun bakımda yer olmadığından buradan Alman Hastanesine acil olarak sevk edildiğini, Alman Hastanesince yapılan tedavi sonucunda oluşan 1460 TL tedavi giderinin davalı kurum tarafından ödenmesi gerekirken bu bedelin 15.10.1997’de müvekkili tarafından ödendiğini, davalıdan istemesine rağmen bu bedelin halen müvekkiline ödenmediği ileri sürülerek sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak 1460 TL alacağın 15.10.1997 tarihinden itibaren hükmolunacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili süresi içerisinde verdiği cevabında; alacağın zamanaşımına uğradığını ve talep edilen bedelden müvekkili idarenin sorumlu olmadığı savunularak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 1417,18 TL’nin 15.10.1997 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteminde bulunulmuştur. Davalı süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunmuştur.
Mahkemece davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı defi ile ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; Borçlar Kanunu 101/1. maddesine göre “muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtariyle mutemerut olur” hükmü yer almaktadır. Temerrüt ya ihtar, talep veya dava açılması vs. hallerde gerçekleşir. Bu şartların gerçekleşmesi halinde temerrüt faizi isteme şartlarıda oluşmuş olur.
Somut olayda, davacı tarafından davalı idarenin dava öncesine ilişkin temerrüde düşürülüp düşürülmediği araştırılıpsonucu dairesinde (temerrüt tarihinden) faize hükmolunması gerekirken, bu konuda araştırma yapılmadan ödeme tarihi olan 15.10.1997 tarihinden itibaren faize hükmolunmasıda doğru değildir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştur.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.