Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/9682 E. 2010/10418 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9682
KARAR NO : 2010/10418
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 33.500 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davacılar adına kayıtlı 408 parsel … taşınmaz üzerinde baz istasyonu kurulmak üzere üçüncü şahsa davalı hazine tarafından kira sözleşmesi yapıldığı ve kira gelirinin davalı idare tarafından alındığı ileri sürülerek dört yıllık kira parasının tahsili istenilmiş; mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Oysa, davalı idare tarafından dava dışı üçüncü şahsa kiraya verilen yer 03.09.2004 tarihli kira sözleşmesi ve ekinde … Köyü, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan 80 m2 miktarındaki ham toprak vasıflı taşınmaz olduğu belirtilmiş kiralanan bu yer kiracı şirkete mahalli tespit tutanağı ve basit krokisi ile birlikte teslim edilmiş tespit tutanağı ve krokiye göre de kiraya verilen yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman yoluna sınır orman giriş kapısına bitişik 80 m2 miktarlı taşınmaz olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu durumda kiracının kiralayana konu taşınmazı değilde somut olayda olduğu gibi başka bir taşınmazı kullanması, yada kiraladığı yeri kullanıp kullanmaması kiralayana olan kira borcunu ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla davalı idare tarafından davacılara ait taşınmazın (408 parsel) kiraya verilmesi ve bu yerden kira geliri elde edilmesi söz konusu değildir. Bu kapsamda davalı idarenin sebepsiz zenginleşme ya da vekaletsiz iş görme ( BK. 61; 410 ve devamı maddeleri) nedeniyle kira parasını iade yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Mahkemece, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu, kiracının kiraladığı yeri değilde bunun dışındaki davacılara ait taşınmazı fiilen kullanımından dolayı davalı idarenin(kira sözleşmesi kapsamında) aldığı kira paralarını iade ile yükümlü tutulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.