Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/9414 E. 2010/10432 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9414
KARAR NO : 2010/10432
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 1.981,37 TL borçlu bulunmadığı hususunun tespiti ile bu miktar alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, dava dışı kiracının tükettiği elektrik borcunun (yeni abonelik tesisi için) davalı idareye ödenmek durumunda kalındığı, oysa kiracının borcundan sorumlu olunmadığı, böylece borçlu bulunmadığı hususunun tespiti ile yapılan ödemenin geri tahsili istenilmiş; mahkemece, istirdat davası için öngörülen 1 yıllık sürede dava açılmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Kural olarak olayları izah taraflara, hukuki nitelemede bulunmak Hakim’e ait bir görevdir (HUMK.mad.76).
Somut olayda aslında üçüncü şahsın tükettiği elektrik bedelinin yeni abonelik tesisi için ödendiği ileri sürelerek, iradi olmayan ödemenin geri tahsili istenmektedir. Bu durumda dava, İcra İflas Kanununun 72.maddesi kapsamında istirdat değil, BK.nun 61.maddesine göre, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemidir. Delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek hak düşürücü süreden bahisle istemin reddi doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; (davalı tarafın zamanaşımı def’i de bulunmadığı gözetilerek) taraf delilleri tümüyle toplanıp sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 10.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.