Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/9292 E. 2010/10322 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9292
KARAR NO : 2010/10322
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.667 TL alacağın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davalı … yönünden reddi, diğer davalı yönünden … terk edilmesi nedeniyle hüküm tesisine yer olmadığı cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; davacının davalılardan …’nın vekili sıfatıyla onun adına davalı … hakkında icra takibi yürüttüğünü, ancak davalı …’nın davacıdan habersiz dosya alacağından feragat etmesi nedeniyle dosyanın takipsiz bırakıldığını, sözkonusu icra takibi nedeniyle tarafların her ikisinin de müteselsilen sorumlu oldukları 3.667 TL vekalet ücretinin ödenmediğini belirterek, davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevabında, davacının davalı … ile yaptığı sözleşme gereğince vekalet ücretini kendisinden isteyebileceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalı …’ın davalı … ile anlaşarak davacıyı vekalet ücretinden mahrum etme amacıyla hareket edildiği ve takipten bu amaçla feragat edildiğine ilişkin delil bulunmadığı, …’dan Avukatlık Kanunu 165. maddesi kapsamında talepte bulunulmayacağı gerekçe göstermek suretiyle, davalı … hakkındaki talebin reddi, davalı … yönünden ise, davanın … terk edilmesi nedeniyle hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.
1136 … Avukatlık Yasasının 165. maddesine göre; “iş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.” Somut olayda, alacaklının icra takibinden feragat ettiği ve dosyanın takipsiz bırakıldığı belirgindir. Bu durumda; yasanın açık hükmü karşısında davalı …’ın avukatlık ücreti yönünden vekil sıfatını taşıyan davacıya karşı müteselsil sorumluluğu bulunduğu gözönünde bulundurulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.