Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/9233 E. 2010/10143 K. 08.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9233
KARAR NO : 2010/10143
KARAR TARİHİ : 08.06.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde resmi senedin iptalimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının babasından kalan 10 adet taşınmaz ile ilgili olarak davalının davacı aleyhine açtığı tapu iptal -tescil davasında davalının ibraz etiği 10.5.1991 tarihli satış vaadi sözleşmesinde davacının isminin altında bulunan parmak izinin davacıya ait olmadığının ve sözleşmenin sahte olduğunun belirtilmesi üzerine tapu iptal- tescil davasına bakan mahkemece verilen ara kararı gereğince dava konusu senedin sahte olduğunun tespitini ve iptalini talep etmiştir.
Mahkemece; Adli Tıp raporuna göre parmak izinin davacıya ait olup olmadığının belli olmadığı, tapu iptal – tescil davasında ise davacının parmak bastığının kabul etmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz edilmiştir.
Davalı tarafından davacı aleyhine açılan tapu iptal tescil davasında davalının dayandığı 10.5.1991 tarihli satış vaadi sözleşmesi gereğince davacıdan satın alıp bedelini ödediği taşınmazların adına tescilini talep etmiş, mahkemece yargılama sırasında 15.12.2005 tarihli celsede satış vaadi sözlşemesinin sahte olduğunun ileri sürülmesi karşısında yasal yollara müracaat edilmesi için kesin süre verilmiş ve davacı … tarafından senedin sahte olduğunun tespiti ve iptali ile ilgili bu dava açılmıştır.
Davalının açtığı tapu iptal- tescil davasında savunma kanıtı olarak ibraz edilen senedin geçerli olmadığı iddiasının o davada inceleme ve değerlendirme olanağı vardır. Açılmış ve görülmekte olan bir davada iddia ve savunma olarak ileri sürülen konular için ayrı bir tespit davası açmakta “hukuki yarar” yoktur.
Bu nedenle davacının açtığı senet iptali davasının hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değilse de sonuç itibariyle davanın reddine ilişkin kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden gerekçe değiştirilerek hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 8.6.2010 günü oybirliğiyle karar verildi.