Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/9215 E. 2010/13013 K. 15.07.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9215
KARAR NO : 2010/13013
KARAR TARİHİ : 15.07.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı dava dilekçesinde, davalı ile 2002 yılında boşandıklarını, müşterek çocuğa 50,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, 2006 yılında bu nafakanın 150,00 TL’yı çıkarıldığını, çocuğun ihtiyaçlarına yetmediğini belirterek iştirak nafakasının aylık 300,00 TL’ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davalı babanın gelir durumunun değişmediğini, yeniden evlendiği ve bir çocuğunun olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
TMK’nun 331.md. göre, durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Aynı yasanın 176.md. uyarınca da, irat biçimde ödenmesine karar verilen nafaka tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde artırılıp azaltılabilir.
Somut olayda artırılması istenen iştirak nafakası 12.5.2006 tarihinden itibaren ve o tarihteki koşullara göre verilmiştir. Bu dava ise 7.8.2009 tarihinde açılmıştır. Aradan geçen 3 yıl 3 aylık gibi bir sürede tarafların sosyal ve ekonomik koşullarında değişme olduğu, çocuğun ihtiyaçlarının arttığı bir gerçektir. O nedenle mahkemece, daha önceki davada takdir edilen iştirak nafakasının, müşterek çocuğun zorunlu ihtiyaçları, ülkenin ekonomik durumu ile enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün düşmüş olması dikkate alınarak hakkaniyet ölçüsünde bir miktar artırılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.