Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/9090 E. 2010/9591 K. 31.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9090
KARAR NO : 2010/9591
KARAR TARİHİ : 31.05.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde takibe itirazın iptaliyle % 40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; davacı şirketin davalı vakfa bir kısım canlı hayvan satıp teslim ettiği, ancak, KDV’nin % 8 oranında hesaplanıp fatura edilmesi gerekirken yanlışlıkla % 1 oranında hesaplama yapıldığı, vergi dairesince yapılan inceleme sonucunda aradaki % 7 farkın davacıdan talep edildiği, oysa ki KDV den tüketicinin sorumlu olduğu ileri sürülerek, bu farktan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaliyle, % 40 tazminatın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vakıf tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık yanlar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı şirket 03.08.2006 tarihli teklif mektubunda KDV dahil vergi, resim harç, nakliye vb. giderler dahil proje mahalline teslim etmek üzere 1 baş düveyi 1.980 TL fiyatla satmayı kabul ve taahhüt etmiş, buna göre 03.08.2006 tarihli ihale şartnamesi düzenlenmiş ve sözleşmenin 14. maddesinde de bir baş inek fiyatına KDV’nin dahil olduğu kararlaştırılmıştır. 17.08.2006 tarihli faturada da 16 baş düvenin KDV dahil toplam fiyatının 31.680 TL olduğu belirtilmiştir. Bahsi geçen teklif mektubu, sözleşme ve faturada KDV’nin % 1 üzerinden hesaplandığına dair herhangi bir açıklama ya da ibare bulunmamaktadır. Davacı tacir olup, KDV dahil fiyat vermiş bu fiyat üzerinden taraflar serbest iradeleriyle satım sözleşmesinin unsurlarını belirlemişlerdir.
O halde, mahkemece sözleşme hükümleri esas alınarak, davalının kararlaştırılan fiyatı içeren fatura bedelini ödediği de gözetilerek davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.