Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/8900 E. 2010/11274 K. 24.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8900
KARAR NO : 2010/11274
KARAR TARİHİ : 24.06.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde vasiyetnamenin tenfizi ile tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili 12.06.2009 tarihli dilekçesinde; tarafların müşterek murisinin ölümü üzerine noterde düzenlenen 22.08.1984 tarihli vasiyetnamenin Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmasından sonra davalıların 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde (2008/400 E.2009/107 K.) açtıkları vasiyetnamenin iptali davasının reddedilip kesinleştiğini belirterek, vasiyetnamenin tenfizi ile İlyasköy 10379 Ada 1 parseldeki taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; gerek vasiyetnamenin iptali gerekse dava konusu taşınmaz için mahfuz hissenin aşılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtıklarını (2009/317 E.) ve tenkis istediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların 2009/317 E…. dosyası ile vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğinde bulundukları, iptal isteminin gerekçesi olarak da saklı paylarının bertaraf edilmesini gösterdiklerini, bu hususun vasiyetnamenin iptal nedeni değil tenkis nedeni olduğu ve 2009/317 E…. dosyada, iptal ile birlikte tenkis de istenildiğinden ve açıklandığı gibi iptalin yine gerekçesi bulunmadığından ayrıca bu konuda kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğu için bu davanın bekletici mesele yapılmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda; davalıların vasiyetnamenin iptaline ilişkin 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/400 E. … dosyası ile açtıkları dava, delil bildirmediklerinden ve mevcut delillere göre de vasiyetnamenin iptalini gerektirecek husus bulunmadığından reddedilerek kesinleşmiştir.
Davalıların bu kez 2009/317 E. Dosyası ile, mahfuz hisselerini almalarına yönelik vasiyetin iptali, reddi halinde saklı payları gözetilerek vasiyetin tenkisi, kendilerinin saklı payları belirlenerek adlarına Tescili istemiyle açtıkları davanın yargılaması devam etmektedir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile 2009/317 E…. dosyasının bekletici mesele yapılmayacağı açıklanmıştır. Ancak, 2009/317 E…. halen derdest olan davada tenkis talebi bulunmakta olup, verilecek hüküm vasiyetnamenin tenfizine ilişkin bu davayı etkileyeceğinden, aynı mahkemede açılmış ve görülmekte olan davaların, davanın her safhasında istek halinde veya kendiliğinden birleştirilebileceği de (HUMK 45/3) gözönünde bulundurulmak suretiyle devam eden dava ile birleştirme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.