Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/8895 E. 2010/17576 K. 26.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8895
KARAR NO : 2010/17576
KARAR TARİHİ : 26.10.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak saklı tutularak 10.000.00 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Islah dilekçesi ile müddeabihin 31.103.00 TL’ye çıkartılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden Davalılar vek. Av. … geldi. Aleyhine temyiz olunan Davacı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin, davalılarla birlikte malik olduğu taşınmaz üzerinde bulunan iki adet evin davalılar tarafından kullanıldığını, bir adet oto yıkama yerinin de kiraya verilerek kiralarının alındığını, müvekkilinin hissesine düşen gelirin verilmediğini iddia ederek; 01.01.2004-31.12.2008 tarihleri arası için (fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla) 10.000.00 TL ecrimisilin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesi ile müddeabihin artırılmıştır.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; ihtarname gönderilmediğini, müvekkillerinin hisseleri oranında taşınmazı kullandığını; davacının, taşınmazda bulunan boş yerleri kullanmadığını, kullanımının da engellenmediğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, “Toplanan kanıtlardan dava konusu taşınmazın paylı olarak çok sayıda kişi adına kayıtlı bulunduğu, tarafların miras bırakanı … adına kayıtlı 1048/16905 paya karşılık dava konusu yerin paydaşlar arasında yapılan kullanım sonucu …’a verildiği ve paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu …’a verilen bu yerden davalıların yararlandıkları davacıyı yararlandırmadıkları anlaşıldığından, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir, gerekçesiyle” davanın kabulü ile 01.01.2004-31.12.2008 tarihleri arasındaki dönem için 31.103.00 TL ecrimisilin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, hükme esas alına bilirkişi raporunda; “Taşınmazın dava konusu edilen ve davalılarca oto yıkama istasyonu olarak kullanılan 200 m2’lik kısmının 01.01.2004-31.12.2008 dönemleri için ecrimisil bedeli 31.104.00 TL hesap edilmiştir” denilmektedir. Mahkemece, bu miktar hüküm altına alınmıştır. Oysa, davacının muristen intikal eden bu taşınmazda mirasçı olarak 1/5 hissesi (tapu kaydına göre de 2096/169050 hissesi) bulunmaktadır. Dava konusu taşınmaz muris …’dan intikal ettiğine göre, davacının 1/5 hissesi oranında ecrimisile hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu husus gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 750 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine
ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.