YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8497
KARAR NO : 2010/9583
KARAR TARİHİ : 31.05.2010
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 5.000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. ise de; hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda;yukarıda anlatılan olgulara göre Mahkemece hükmedilen tazminat miktarı fazla olup, hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “5.000 TL” rakamının hükümden çıkartılarak yerine “3.000 TL” rakamı yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine, buna göre vekalet ücreti takdiri gerekeceğinden hüküm fıkrasının dördüncü bendinin de tamamen hükümden çıkartılarak yerine “Davanın kabul edilen kısmı yönünden 500 TL maktu vekalet ücretinin davalı tarafından tahsiliyle davacıya verilmesine, reddedilen kısmı yönünden de 500 TL maktu vekalet ücretinin davacı tarafından tahsiliyle davalıya verilmesine” hükmünün yazılması suretiyle hükmün gerektirmediğinden hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 104.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 31.05. 2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.