Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/8425 E. 2010/11235 K. 24.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8425
KARAR NO : 2010/11235
KARAR TARİHİ : 24.06.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde Kapirli köyünde kain suya vaki müdahalenin önlenmesi, su rejimi kurulması istenilmiştir. Mahkemece davanın müdahalenin men’i talebi yönünden reddi, su rejimi kurulması talebinin kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili; Mersin Kepirli Köyü … mevkii 642 ve 644 nolu parsellerde kayıtlı şeftali bahçelerinin davalılar tarafından dereden temin edilen su ile 28 yıldan bu yana sulandığını, … …’e ait olan 2700 m2’lik bahçeyi ise kiraladığını, davalılar murisi müteveffa … … ile Kepirli Köyü muhtarı huzurunda birlikte tanzim ve imzaladıkları 06.11.1980 tarihli belge ile davaya konu sulama suyundan müvekkilinin istifade etmesine ve tarlalarından boru geçirmesine ve aynı boruyu kullanmasına muvafakat ettiklerini, … …’un ölümü üzerine davalıların boruya müdahale edip … suyu kestiklerini, ileri sürerek davalıların suya vaki el atmasının önlenmesine, davaya konu suyun tarafların faydalanacağı şekilde münavebeli kullanımı sağlayacak bir su rejimi oluşturulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; imzasız belgenin hukuki geçerliliğinin olmadığını, müşterek muris … …’un 1979 yılında dayısı … … ile birlikte yaklaşık 1500 metre uzunluğunda … boru döşeyerek taşınmazlarını sulamaya başladıklarını, ihtiyaç fazlası suyu bitişik parsellerin faydalanmasına bıraktıklarını, davacının kiraladığı mülkiyeti başkasına ait olan taşınmaz için su rejimi talep etmesinin yasal dayanağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, müdahalenin men’i talebinin reddine, “suyun münavebeli kullanımını sağlayacak su rejimi oluşturulması talebinin kabulü ile, sulama sezonu boyunca haftada pazartesi gününden başlamak üzere davalıların 4,5 gün, davacı …’in 642 ve 644 nolu şeftali bahçesi, … …’in 645 nolu Armut bahçesi, … …’un 643 nolu şeftali bahçesi için 2,5 gün olmak üzere münavebeli olarak kullanarak faydalanmalarına” karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre; dava konusu suyu davalıların murisi … …’un 1979 yılında dayısı … … ile birlikte … boru döşeyerek dereden havuza getirdiği, … … ayrılınca murisin kardeşi … …’u ve davacıyı ortak aldığı, anlaşılmaktadır.
Ancak, davacının sunduğu 06.11.1980 tarihli belgede murisin davacıya 4780 m 2 miktarlı 642 parsel … taşınmaz için izin verdiği, oysa davacının bu davada 1993 tarihinde satın aldığı 644 Parsel ve kiraladığı 645 parsel … taşınmazlar için de su istediği ve mahkemece sözleşme ile önceki kullanım üzerinde durulmadan bu taşınmazlar yönünden de davacının ihtiyacını belirleyen bilirkişi raporu nazara alınarak su rejimi kurulduğu anlaşılmaktadır.
Davada hüküm davanın tarafları hakkında verilir. O nedenle davanın tarafları hakkında su rejimi oluşturulmak gerekirken 3.cü kişiler hakkında da hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece, davacı yönünden 1980 tarihinde izin verilen 642 parsel … taşınmazın ve dava dışı … …’un 643 parsel … taşınmazı için, davalıların ise fen bilirkişi raporunda belirtilen taşınmazlar için bu sudan yararlandıkları gözetilerek, öncelikle tarafların su ihtiyacı saptanmalı, bundan sonra davalıların ihtiyacından fazla su varsa davacının diğer taşınmazlar için de faydalanabileceği değerlendirilerek, ek rapor istenmeli ve sonucuna göre taraflar hakkında su rejimi oluşturulmalıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alman temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.