Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/7965 E. 2010/9160 K. 24.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7965
KARAR NO : 2010/9160
KARAR TARİHİ : 24.05.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde şimdilik 5000 lira tazminatın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davalı belediyeden ihale yolu ile bir taşınmaz satın aldığını, taşınmazda gizli ayıplar bulunduğunu, yapının dış cephe yalıtımının iyi yapılmaması nedeni ile duvarlarda çatlaklar meydana geldiğini, küflenme ve terlemelerin olduğunu, ihtar edilmesine rağmen davalı tarafından bu eksikliklerin giderilmediğini, beyan ederek şimdilik 5000 TL. tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, binada teknik bir arıza bulunmadığını, davacı tarafın zamanında ayıp ihbarı yapmadığını ve davanın zamanaşımına uğradığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı kanun anlamında bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasının 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
4077 sayılı Kanunun 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir. Aynı yasanın 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.