Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/7898 E. 2010/15744 K. 05.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7898
KARAR NO : 2010/15744
KARAR TARİHİ : 05.10.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde vasiyetnamenin tenfizi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, muris …’a ait 08.09.1999 tarihli vasiyetnamenin tenfizini (yerine getirilmesini) talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile … 13.Noterliğinin 08.09.1999 tarihli muris …’a ait vasiyetnamenin kızı (davacı) … tarafından yerine getirilmesine karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu 08.09.1999 tarihli resmi vasiyetnameme ile … tarafından adına kayıtlı …’de bulunan 8 parseldeki arsa ile 7 parselde bulunan evini davacı kızı …’a vasiyet ettiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davada MK.nun 599 ve 600. maddeleri gereğince, vasiyet alacaklısı tarafından vasiyetnamenin tenfizi ve aynen yerine getirilmesi talep edildiğine göre davacının bu talebi dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili niteliğindedir.
Bu durumda HUMK’nun 388 ve 389 maddelerine göre, mahkemece; kurulan hükmün şüphe ve tereddüt oluşturmayacak şekilde ve Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından tapu kayıtlarının iptali ile tescili sırasında infazda güçlük çekilmemesi için vasiyetnamede tenfizine (tapu-iptal ve tesciline) karar verilen taşınmazların ada-parsel numaralarının açık olarak yazılması gerekirken bu konuda ayrıntılı açıklama yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.