Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/7739 E. 2010/8979 K. 18.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7739
KARAR NO : 2010/8979
KARAR TARİHİ : 18.05.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, davalıdan ihale ile satın aldığı dairede ana yapının dış cephesine dıştan ısı yalıtımı yapılmadığından tavan ve duvar yüzeylerinde küflenme, pamuklanma, damlama, duvarda çatlaklar, elektrik tesisatlarında su sızıntıları oluştuğu, ıslak zeminler ve mutfak fayans montajları, ebeveyn yatak odası banyosunun fayanslarında dökülme, sağlığa zararlı ve kötü kokular oluştuğunu, davalıya bildirildiği halde bu gizli ayıpların giderilmediğini ileri sürerek, 5.000 TL tamirat ve yapım bedelinin tahsilini istemiştir.
Davalı 2004 yılında daireyi teslim ettiğini, davacının ısı yalıtımı olmadığını bilerek satınaldığını, 4 yılda eskimenin normal olduğunu bildirerek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı Yasanın Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
4077 Sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.
4077 Sayılı Yasanın 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı yasanın uygulanması gerekir. Aynı Yasanın 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.