Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/7651 E. 2010/7831 K. 03.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7651
KARAR NO : 2010/7831
KARAR TARİHİ : 03.05.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.653,89 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, Türkiye … Kurumunda uzman ve uzman yardımcılığı kadroları karşılık gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak çalışan davalının 29.11.2005-14.01.2009 yılları arasında yasal düzenlemelere aykırı olarak 2653,89 TL denetim tazminatı aldığını ileri sürerek ödenen bu miktarın yasal faizi ile tahsilini talep dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; 60 günlük dava açma süresi geçtikten sonra dava açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Kural olarak, BK.nun 62. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu madde de belirtilen yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Başka bir deyişle davacı idarenin hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir.
HGK’nun 5.12.1984 tarih, l982/13-387 E.- 1984/ 997 K. sayılı kararı ile herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından BK.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır.
Bu durumda mahkemece; uzman bilirkişi aracılığı ile davalıya yapılan fazla ödeme nedeniyle davacının almaya hak kazandığı miktarın araştırılarak, alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenemeyeceği tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.