Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/7454 E. 2010/10408 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7454
KARAR NO : 2010/10408
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Esas dava dilekçesinde ilk dava tarihine kadar birikmiş 7.000 lira ecrimisilin ve dava tarihinden sonra aylık 500 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir.Birleşen davada davalı …’den şimdilik 4.000 TL ecrimisilin yasal faizi ile tahsili istenilmiştir. Mahkemece esas ve birleşen davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Esas ve birleşen davada, karşılıklı olarak kök muristen intikal eden taşınmazların davalı paydaş taraflarca kullanıldığı, davacı paydaşa hissesinin karşılığının verilmediği ileri sürülerek ecrimisil istenilmiş, mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda her iki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Kural olarak paydaşlar intifadan men edilmedikçe ecrimisil isteyemezler. Ancak bu kuralın bir takım istisnaları olup, dava konusu taşınmazın kiraya verilerek gelir elde edilmesi ve taraflar arasında ortaklığın giderilmesi gibi davalar bu istisnalar kapsamındadır.
Somut olayda esas davada uyuşmazlık konusu taşınmaz , davacının açtığı ortaklığın giderilmesi davasına konu edilmiş, birleşen davada ise, davalı tarafça (her ne kadar geliri 3. Şahıs hesabına aktarılsa bile) taşınmaz kiraya verilerek gelir elde edilmiştir. Bu durumda esas davada ortaklığın giderilmesi davasında, dava dilekçesinin davalıya tebliğ tarihinden, birleşen davada ise istem tarihi itibariyle intifadan men şartının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bilirkişilerce ihtar tarihlerinden intifadan men gerçekleştiği kabul edilerek eksik ecrimisil belirlenmiştir. Dolayısı ile bu raporu göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Mahkemece yukarıdaki açıklamalara uygun şekilde bilirkişilerden ek rapor alınıp, rapor denetlendikten sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.