YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7416
KARAR NO : 2010/10873
KARAR TARİHİ : 17.06.2010
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 26.750 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili 23.1.2009 tarihli dilekçesi ile; davacının , davalının kızı ile evliliği sırasında (1992-1993 yıllarında) davalının maliki olduğu evin 3. katının davalı tarafından yapılıp bedelinin ödendiği ve buna dair katkısı nedeni ile İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/175 E.- 2007/216 K. … dosyasında açılan davada; taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali adına tescilini olmazsa imalat bedelinin tespit edilerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000 TL bedelin tahsili için açılan davada taşınmazda %75 katkısı oranında hesap edilen katkı payı bedelinin 36.750 TL olduğunun belirlendiğini, mahkemece taleple bağlı kalınarak 10.000 TL alacağa hükmedildiğini kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini belirterek, tahsil edilmeyen 26.750 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabından taşınmazın 1993 yılında yapıldığını, davacının katkı payının sunulduğu tarihten itibaren 10 yıllık süre geçtiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini dilemiştir.
Mahkemece; katkı payı alacağına ilişkin davada BK. 125. md. Göre, 10 yıllık zamanaşımı süresinin boşanmanın kesinleştiği 18.2.2003 tarihi itibariyle dolmadığı belirtilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davada TMK. 723. maddesi uyarınca hükmedilen ve davalı yararına meydana gelen sebepsiz zenginleşme dolayısıyla ödenmesi gereken ek tazminat talep edilmektedir.
BK. 66. md.göre; Haksız surette mali iktisabından dolayı ikame olunacak dava, mutazarrır olan tarafın verdiğini istirdada … olduğunu ıttılaı tarihinden itibaren bir sene müruruyla ve her halde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren on senenin müruruyla sakıt olur. Eğer mal iktisabı mutazarrır olan taraf aleyhinde bir borç teşkilinden ibaret ise, mutazarrının … müruru zaman ile sakıt olmuş olsa bile, bu borcu ifa etmez.”
Somut olayda dava tarihi 23.1.2009 olup, BK. 66. md. göre zamanaşımının gerçekleştiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.