Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/739 E. 2010/4519 K. 16.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/739
KARAR NO : 2010/4519
KARAR TARİHİ : 16.03.2010

MAHKEMESİ : HATAY SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2009
NUMARASI : 2008/893-2009/1489

Dava dilekçesinde 1879 TL alacağın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının kaçak elektrik kullanmaktan dolayı hakkında davalı idare tarafından borç tahakkuk ettirildiğini, davalıya toplam 2596 TL. ödeme yaptığını, sonradan açılan ceza davasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, kaçak elektrik bedelinin tahsil edilen kadar olmadığının ortaya çıktığını beyan ederek yapılan 1879 TL. fazla ödemenin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin mevzuata uygun olarak hesap edildiğini ve fazla ödemenin bulunmadığın beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı hakkında açılan ceza davası sırasında bilirkişi incelemesinin yaptırıldığı, dava konusu dosyadaki bilirkişinin hukukçu bilirkişi olduğu ve bilirkişinin, ceza dosyasındaki raporu esas alarak hesaplama (esas alacak ve faiz hesabı) yaptığı, mahkemenin de bu rapor doğrultusunda hüküm tesis ettiği görülmüştür. B.K.’nun 53. maddesine göre, ceza mahkemesi mahkumiyet kararı, maddi olayın sübut bulması yönünden hukuk mahkemesini bağlar ise de, kusurun takdiri ve zarar miktarının tayini bakımından bağlamaz. Hukuk hakimi, ceza dosyasındaki kusur ve zarar tutarını belirleyen bilirkişi raporu ile bağlı olmayıp, yeniden ehil bir bilirkişiden rapor alarak karar vermelidir.
Diğer yandan, HUMK’nun 275. maddesi uyarınca “Mahkeme, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir; hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.” Somut olayda, bu konuda uzman olan elektrik mühendisinden rapor alınması gerekirken, ceza davasındaki raporu esas alan hukukçu bilirkişinin raporu esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.