Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/7330 E. 2010/11241 K. 24.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7330
KARAR NO : 2010/11241
KARAR TARİHİ : 24.06.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde taşınmaza konu müdahalenin önlenmesi, 5 yıllık kira bedeli ıslahen 25.867,00 TL’nin masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davacıya ait tapulu taşınmazı içindeki su için davalı Belediye Başkanlığı ile 3.4.1999 tarihinde düzenlenen sözleşme uyarınca davalının kira ödemesi yapmaması nedeniyle, suyun haksız olarak kullanımının önlenmesi ve 5 yıllık kullanım karşılığı 25.867,00 YTL tazminatın tahsili talep ve dava edilmiş, mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm eksik inceleme nedeniyle Dairemizin 20.03.2008 tarih ve 2008/877-2008/4873 … kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulmuş, dava konusu suyun davacıya ait tapulu yerden çıkan ve TMK’nun 756.maddesine tabi, (kaynadığı arazinin içinde dere halini alarak akmayacak kalacak kadar küçük) özel su olduğu kabul edilerek, müdahalenin önlenmesine, sözleşme ile kararlaştırılan kira bedeline göre 25.867,00 TL alacağın dava tarihinden yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde ile dava konusu kuyuların davacı taşınmazında açılması için irtifak … kurulmamasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, dosya içeriğinden, dava konusu suyun davacının tapulu taşınmazından çıkmakta ise de, kaynak suyu olmayıp pompa ile su kuyularından çekilerek su deposuna aktırılmak suretiyle, davalı beldenin içme suyu ihtiyacını gidermek için kullanıldığı, bu nedenle TMK’nun 715/1 maddesinde belirtilen kaynak suyu kabul edilemeyeceği, ancak TMK’nun 756/2. maddesinde düzenlenen yer altı suyu olduğu anlaşılmaktadır.
Yeraltı suları, kamu yararına ait sulardandır. Arza malik olmak, onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmaz.
167 … Yasanın 4.maddesine göre; “Yeraltı suyu işletme sahaları içinde kuyu açan kimse, bulunan suyun ancak kendi faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktarını kullanmaya yetkilidir. (Ek cümleler: 03/07/2003 – 4916 S.K./22. md.) Bu miktarı aşan sular ile sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal haliyle içme suyu olarak satılmak üzere çıkarılan yeraltı suları, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki kaynak suları (mazbut vakıflara ait sular hariç), 2886 … Kanun hükümlerine uyularak il özel idarelerince kiraya verilir.”
Bu durumda, dava konusu suyun işletme sahası içinde olup olmaması kiralama yapacak kurum yönünden önem arz ediyor ise de, davacının yer altı suyunu kiralama hakkının her halükarda bulunmadığı gözetilerek, davanın kira alacağı yönünden reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.