Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/7212 E. 2010/10287 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7212
KARAR NO : 2010/10287
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde vasiyetnamenin yorumu ve tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin ablası ve murisi olan vasiyetçi …’ın ölmeden önce tüm gayrimenkullerini ve menkullerinin bir kısmını el yazısı vasiyetname ile davalı cemiyete vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin son paragrafında, kızkardeşi 1930 doğumlu … …’nun (müvekkili davacının) lehine vasiyet edilen cemiyet tarafından misafir edilmesini istediğini beyanla vasiyetnamenin, maddi vakıalar ve gelişmeler birlikte değerlendirilerek yorumlanması ve davalı cemiyetin davacıya bakma yükümlülüğünün bulunduğunun tespitine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı ile müvekkili cemiyetin tenkis protokolü imzaladıklarını, bununla vasiyetnamenin hükümsüz kaldığını, artık vasiyetnamenin yorumlanmasının istenemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ve davalı arasında yapılmış olan tenkis protokolüne göre davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Vasiyetçi tarafından düzenlenen 24.03.2003 tarihli el yazısı vasiyetnamenin iptali için davacı ve diğer mirasçılar tarafından açılan davada, davacılar davadan feregat etmiş, mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen karar 17.03.2004 tarihinde kesinleşmiştir.
Dosya içeriğinde mevcut tenkis protokolünden; davalı cemiyet ile davacının da aralarında bulunduğu 3 mirasçı arasında imzalanmış olduğu ve içeriğinin garimenkullere ilişkin bulunduğu görülmüştür. Darüşşafaka Cemiyetinin, … …’na (davacı) bakma yükümlülüğü ile ilgili her hangi bir düzenleme (olumlu ve olumsuz) protokolde yer almamaktadır.
Bu durumda, vasiyetname tenkis edilmiş olup, hüküm ifade etmeye devam etmektedir. Ayrıca, vasiyetname iptal edilmediğine göre, (vasiyetnamenin iptali davası feragat nedeniyle reddedildi) halen ayakta olup, davacının talebini, vasiyetçinin iradesinin yansıdığı vasiyetnamenin tenfizi talebi gibi yorumlayarak davalının bakma yükümlülüğünün devam edip etmediği hususunun incelenmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda anlatınlar ışığında işin esasına girilip sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.