Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/6986 E. 2010/10258 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6986
KARAR NO : 2010/10258
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 23.789.60 TL taviz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili, İstanbul İli Adalar Kınalıada’da kain, 8 parsel … taşınmazın tapuda resmi intikal işlemi yapmak istendiğinde, tapu kaydında bulunan … VAKFI şerhi nedeniyle davalı idareden vakıf ilişiğinin kesilmesi gerektiğini, müvekkilinin rızası dışında dava konusu 23.789,60-YTL taviz bedelini davalı idareye ödemek zorunda kaldığını, gayrisahih vakıflardan olduğunu belirterek, bu miktarın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili cevap vermeyerek, davayı inkar etmiştir.
Mahkemece, “vakfın, gayri sahih vakıflardan olduğu, gayri sahih vakıfların ise taviz bedeline tabi olmadığı,” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kanunda aksine aksine hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür (TMK.md.6). Buna göre ispat külfeti vakfın gayrisahih vakıf olduğunu ileri süren davacıdadır.
5737 … Vakıflar Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen 5737 … Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmüne göre; “Tapu kayıtlarında, icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar, işlem tarihindeki emlak vergisi değerinin yüzde onu oranında taviz bedeli alınarak serbest tasarrufa terk edilir. Ancak miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar tavize tâbi değildir.”
Yasanın 3.maddesinde yapılan tanıma göre de, Mukataalı vakıf: zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder.
Hal böyle olunca somut uyuşmazlığının çözümü için, kayda işlenen ŞEHZADE SULTAN … VAKFI’nın mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının yöntemince araştırılması gerekir.
Dosyada bulunan rapor taşınmazın ve vakfın niteliğinin belirlenmesi açısından hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Taşınmazın kadim yerleşim yeri olması ve miktarı itibarıyla nısıf dönüm mikdarlı olması nedeniyle mülk arazi olarak kabul etmesine ve mülk arazilerde ancak sahih vakıf kurulabilmesine, bu halde vakıf şerhinin kaldırılması taviz bedeline tabi olmasına rağmen, sonuç kısmında gayrisahih vakıf kabul edilmek suretiyle, çelişkili olacak şekilde hüküm kurulmuştur.
O nedenle, taşınmaza ait tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülü ile getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, Vakıflar Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak yasanın yeni şekline uygun rapor alınmalı ve sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu yönler üzerinde durulmaksızın, çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporu ile ve eksik araştırma sonucu davanın kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.