Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/6983 E. 2010/10259 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6983
KARAR NO : 2010/10259
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 7.000,00 lira (ıslahen 10.695,00 TL) alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın 7.425,00 TL için kısmem kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili, tarafların ortak murisi olan … adına kayıtlı 7 adet bağımsız bölümün, murisin vefat tarihi olan 01.03.2006 tarihinden bu yana davalılar tarafından tahsil olunan kira gelirlerinden müvekkillerinin payına düşen kısmının ödenmediğini beyanla, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000 TL’lik kısmının faiz ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bilirkişi raporu üzerine taleplerini 10.695 TL olarak ıslah etmişlerdir.
Davalılar vekili, dava konusu taşınmazların murisin sözlü vasiyeti uyarınca davalı anneleri … tarafından kiraya verilerek, kiraların onun tarafından kullanıldığını, bir dairede de davacı …’nın ikamet ettiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 10.695 TL için davanın kısmen kabulü ile, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki ilişki, BK. 410 ve sonraki hükümlerinde tarif edilen vekaletsiz iş görme niteliğindedir.
Vekaletsiz olarak davacı adına iş gören davalılar gerçekten vekilmiş gibi hesap verme yükümlülüğündedir. BK.nun 392. maddesi “vekil, müvekkilin talebi üzerine yapmış olduğu işin hesabını vermeye ve bu cihetten dolayı her ne nam ile olursa olsun almış olduğu şeyi müvekkile tediyeye mecburdur” hükmünü içermektedir. Davalılar, az yukarıda anılan yasa maddesi gereğince davacılar adına kiracılardan aldığı dava konusu kira paralarının hesabından sorumludur.
Ancak, davalılar Üner ve Dilek vekaletnamedeki adrese göre, Eskişehirde ikamet etmekte olup, cevap dilekçelerinde de kiralardan pay almadıklarını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
O halde, bu davalıların dava konusu taşınmazları kiraya verdikleri veya kiradan pay aldıkları iddiasının ispatı külfeti kendilerinde olan davacılar bu hususta delil göstermediklerine göre, mahkemenin değinilen bu yönleri gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesis etmesi ve borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.