Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/6879 E. 2010/10263 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6879
KARAR NO : 2010/10263
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 1.000,00 TL alacağın … Belediye Başkanlığı, 60.200 TL alacağın … ve diğer davalıdan faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davalı … hakkında kabulü, … Belediye Başkanlığı hakkında reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin 775 … Yasadan istifade ederek konut sahibi olmak için, davalı … Belediyesinden tahsis talebinde bulunarak 3.4.1987 tarihinde 133 A.47 parsel … taşınmaza sahip olduğunu, ancak komşu parsel malikinin … inşaatı nedeniyle yasa uyarınca 2 yıl içinde inşaatı yapamamış olması nedeniyle davalı … Başkanlığının açtığı tapu iptali ve tescil davası ile taşınmaz elinden alınmakla, davalı … Başkanlığının taşınmazın değeri kadar sebepsiz zenginleştiğini, taşınmazın tapu iptali ve tescil davasında belirlenen rayiç bedeli olan 1.000,00 YTL’nin (ıslahen 60.200,00 YTL’nin) yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan, ayrıca uğradığı zarar nedeniyle 1.000,00 YTL’nin … Belediye Başkanlığından faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar savunmasında, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın davalı … hakkında kabulü ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli olan 60.200,00 TL alacağın tapu kaydının iptal tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili, … Belediye Başkanlığı hakkında davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, sebepsiz zenginleşme nedeniyle 60.200,00 YTL alacağın tahsili talep ve dava edilmiştir.
Tapu iptal ve tescil davasında, dava konusu taşınmazın harcı ödenerek belirtilen değeri 10.000,00 TL olup, keşfen rayiç değeri soyut belirleme ile 60.200,00 TL olarak tespit edilmiş ise de, harç ödenerek bu değer üzerinden karar verilmemiştir.
Haklı bir sebep olmaksızın başkasının zararına mal iktisab eden kimse, onu iadeye mecburdur. Hususiyle geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş bulunan bir sebebe yahut varlığı son bulmuş olan bir sebebe müsteniden ahzolunan şeyin, iadesi lazımdır (BK.md.61).Bilindiği gibi ülkemizde yaşanan enflasyon uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyretmiş ve paranın değeri (alım gücü) de bununla ters orantılı olarak devamlı düşmüştür. Belli bir miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir.
Bu nedenle geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder.
Taraflar arasındaki hukuksal ilişki haksız iktisap kuralları uyarınca tasfiye edilirken denkleştirici adalet kuralı hiç bir zaman göz ardı edilmemelidir. Bu husus hem hakkaniyetin hem gerçek adaletin bir gereğidir. Bu bakımdan iadeye karar verilirken satış bedeli olarak verilen paranın taşınmazın değerini geçmemek koşulu ile alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması gerekir.
O halde davacının taksitle ödediği paranın, ödeme tarihinden itibaren çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün (enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki ve taşınmaz fiyatlarındaki artışlar vs. ortalamaları alınarak) ödediği tarihten dava tarihine kadar ulaşacağı değerinin ne olabileceği konusunda uzman bilirkişi kurulundan nedenlerini açıklayıcı denetime elverişli rapor alınarak bulunacak miktarın tahsiline karar verilmelidir.
Ayrıca, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur (BK.md.101/1). Davada davalının davadan önce temerrüde düşürülme tarihi belirlenmeden, tapu iptal ve tescil davasının karar tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.