Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/6769 E. 2010/8106 K. 06.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6769
KARAR NO : 2010/8106
KARAR TARİHİ : 06.05.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5.380,06 TL alacak için itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın 4.169,52 TL için kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili; müvekkili kooperatif ile davalı kooperatifin 6 nolu parsel de kayıtlı taşınmazda hissedar olduğunu ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşaat yaptıklarını, inşaat için tek ruhsat alındığını, harcamaların önemli bir kısmının müvekkil kooperatif tarafından yapıldığını, belediyeden ruhsat alınması için, tus bedeli, tüm vergi ve harçların davacı kooperatif tarafından karşılandığını, davalı kooperatif adına yapılan ödemelerin, davalı kooperatifin o dönemdeki yöneticilerinin onayı ile ve ilerde iade edilmek koşulu ile gerçekleştirildiğini, davalı kooperatifin uyarılara rağmen borcunu ödememesi üzerine Ankara 2.İcra Müdürlüğünün 2006/1036 sayılı dosyasında yapılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı kooperatif adına davetiye tebliğine rağmen, yetkililer duruşmalara gelmedikleri gibi davaya bir cevap da vermedikleri görülmüştür.
Mahkemece, davalı kooperatif yetkilileri adına usulüne uygun yemin davetiyelerinin tebliğine rağmen, duruşmaya gelmedikleri ve yemin metninde belirtilen hususlarda yeminden kaçınmış sayıldıkları anlaşıldığından, takibe konu 4.169,52 TL asıl alacak için davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Tüzel kişilere tebligatın ne şekilde yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanununun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Tüzüğünün 17. ve 18. maddelerinde açıkça gösterilmiş bulunmaktadır. Borçlu-davalı …’nin Ticaret Sicil Memurluğu tarafından bildirilen adresi “… mah. …Cadde no:… …/… olup, ” takipte Ticaret Sicil Memurluğu tarafından bildirilen adresi ise”… Cad…. …” olduğu halde, ödeme emri başkanın ev adresine çıkarılmış, dava dilekçesi ve yemin davetiyeleri de yine kooperatif başkanının ev adresine gönderilmiştir.
O nedenle davalı olarak …’nin ticari merkezine dava dilekçesi ve yemin davetiyesi, tebligat kanunu ve tüzüğe uygun olarak tebliğ edilmeden sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, alacak likit olmadığı halde, davacı lehine İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi de usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.