YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6739
KARAR NO : 2010/9571
KARAR TARİHİ : 31.05.2010
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde suya müdahalenin men-ine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; davaya konu su ile hem davacı hem de davalı tarafın yıllardır su ihtiyacını giderdiği, ancak davalının bir süre önce boru döşemek suretiyle suyun tamamına el attığı ve davacıların sudan yararlanmasına engel olduğu ileri sürülerek suya müdahalenin men-ine karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, dere yatağından çıkan suyun genel su niteliğinde olduğu açıktır. Suyun öteden beri her iki tarafça da kullanıldığı ve alınan bilirkişi raporuna göre hem davacıların hem de davalının ihtiyacına yeter miktarda su bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
O halde; genel sulardan herkesin faydalı ihtiyacı oranında yararlanabileceği gözetilerek davalının suyun tamamından el çektirilecek şekilde müdahalesinin men_ine karar verilmiş olması doğru değildir. Mahkemece davacıların ihtiyacını karşılayabilecekleri su miktarı belirlenip, suyun tamamına el atmış olan davalının belirlenen bu miktar yönünden müdahalenin men-ine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.