Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/6555 E. 2010/9917 K. 07.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6555
KARAR NO : 2010/9917
KARAR TARİHİ : 07.06.2010

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeniyle 30.000 TL manevi 5.000 TL maddi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın manevi tazminatın kısmen kabulü , maddi tazminatın reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada nişanın bozulması nedeniyle 5.000 TL maddi 30.000.TL manevi tazminat istenilmiştir.
Mahkemece, maddi tazminatın reddi, manevi tazminatın kısmen kabulüyle 3.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın tüm davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
TMK.nun 121.maddesinde; “nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” hükmü yer almaktadır.
Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir … verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği … Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olan olayda; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yaşları, nişanlılık süresi, davalının belirlenen gelir durumu nazara alındığında hükmolunan manevi tazminat miktarı çok olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci fıkrasındaki “… 3.000.TL….” rakamının çıkartılarak yerine “… 1.500 TL…” rakamının yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 161.05 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 07.06.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.