YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6121
KARAR NO : 2010/7696
KARAR TARİHİ : 29.04.2010
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 2.443,80 lira tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan rucuan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davalının etkin direnmede bulunduğu dava dışı polis memurlarına davacı idare tarafından 2330 sayılı yasa gereği ödenmiş bulunan nakdi tazminatın rücuen tahsili istenilmiş, mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, haksız fiil 17.11.2003 tarihinde gerçekleşmiş olup, tazminat İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü nakdi tazminat komisyonunun 14.07.2008 günlü kararıyla, (karar tarihindeki en yüksek devlet memuru brüt aylığına göre) tesbit edilmiştir.
2330 sayılı kanunun 3. md. uyarınca güvenlik görevlilerini hizmet nedeni ile uğradıkları zararın belirlenmesinde “tazminat verilmesine dair karar tarihindeki en yüksek devlet memuru aylığının brüt tutarı” esas alınmaktadır.
Ancak, HGK’nun 23.02.2005 gün, 2005/4-61 E-95 K. sayılı ilamında da benimsendiği gibi, nakdi tazminata konu olayda zarar haksız eylemin meydana geldiği tarihte gerçekleşmiştir. Davalının sorumluluğu da bu tarihte başlayacağından, idarenin davalıya rücu edebileceği tazminatın haksız eylem tarihindeki miktarı esas alınarak belirlenmesi gerekirken, olay tarihinden uzun bir süre sonra alınmış karar tarihindeki kıstaslara göre belirlenen tazminatın, rücuen tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Dolayısıyla idarece rücu edilecek nakdi tazminatın hesabında, haksız fiil tarihindeki en yüksek devlet memuru brüt aylığının esas alınması gerekir.
Somut olayda, iki polis memurunun yaralandığı sabit olup, her ikisine de 2330 sayılı yasa gereği ödeme yapılmıştır.
Mahkemece; haksız fiil tarihindeki nakdi tazminata esas aylık ilgili birimlerden sorulup buna göre her iki polis memuru için idarenin ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarı saptanmak suretiyle varılacak uygun sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre kısmen kabule ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.