Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/6028 E. 2010/8310 K. 10.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6028
KARAR NO : 2010/8310
KARAR TARİHİ : 10.05.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde müdahalenin önlenmesi ve 60.000 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın ecrimisil istemi yönünden kısmen kabulü ile davalı …’dan tahsiline, müdahalenin önlenmesi istemi yönünden ise reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesi ile; tapulu taşınmazlarının davalılar tarafından işgal edilmesi nedeniyle 2003-2008 arası için 60 000,00 TL ecrimisilin tahsili ile müdahalenin önlenmesini istemiş, mahkemece, davalı … yönünden vazgeçme nedeniyle davanın atiye bırakılmasına ve yine davalı … aleyhine açılan müdahalenin önlenmesi davasından feragat edildiği gerekçesi ile reddine karar verilerek, davalı … yönünden talep edilen ecrimisilin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalı (…’a) Teb.Kan.’nun 21. maddesi uyarınca tebliğ edilmiştir.
Ancak, Tebligat Yasasının 21 ve özellikle Tüzüğün 28.maddesi uyarınca, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen adreste bulunmaz iseler, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur (HGK’nun 29.12. 1993 tarihli, 1993/18-778-876 sayılı kararı).
Somut olayda, tebligat parçası incelendiğinde muhatabın ne sebeple adreste bulunmadığı hususunun araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Usulünce tebligat yapılıp taraf teşkili sağlanmadan ve davalıya savunma hakkı tanınmadan yargılamaya son verilmesi kanuna aykırıdır.
Kabule göre de; davacının dava dilekçesinde faiz istemi bulunmamasına rağmen HUMK 74. maddesine aykırı olacak şekilde hükmedilen ecrimisil miktarının faizi ile tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.