Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/5996 E. 2010/7761 K. 03.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5996
KARAR NO : 2010/7761
KARAR TARİHİ : 03.05.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.365,83 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; TÜİK uzman kadrosu karşılık gösterilmek suretiyle sözleşmeli personel olarak çalışan davalıya 29.11.2005-14.1.2009 tarihleri arasında denetim tazminatı ödendiği, ancak Maliye Bakanlığının 20.4.2009 tarihli yazılı ile bu ödemelerin yersiz olduğunun belirtildiği ileri sürülerek davalıya yersiz olarak ödenen 3.365,83 TL.alacağın ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuş, Mahkemece özetle; davacının iddiasını açık hataya dayandırdığı, oysa ki bir kamu kurumunun çalıştırdığı memuruna Yasa, Yönetmelik, Bakanlar Kurulu Kararı ve diğer mevzuata göre ücret ve tazminat ödediği, üç yıldan fazla denetim tazminatı ödenmesinde nasıl bir açık hata olduğunun izah edilemediği, kamu kurumunun personeline denetim tazminatı ödenip ödenmeyeceğini bilmemesi hususunun düşünülemeyeceği, kaldı ki davalının sebepsiz de zenginleşmediği, davalıya ödenen paranın dava tarihine kadar harcanmış olacağı denetim tazminatının maaştan ikame suretiyle istenmesinin de mümkün olmadığı, 2577 sayılı kanunda öngörülen dava açma süresinin de geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, davacı idarenin; (sözleşmeli personel olmasına rağmen) hataen E. Denetim tazminatı adı altında ödemede bulunduğu ileri sürülerek; yersiz ödenen 3.365.83 TL’nin faiziyle tahsili istenilmektedir. Dosya kapsamından, davalıya yapılan ödemenin daha önce bu yolda alınmış bir karara dayanmadığı anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanununun 62. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir.
Yine, HGK.nun 2005.12.1984 tarih, 1982/13-387 E.-1984/997 K. sayılı kararında; herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından BK.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır.
Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.12.1973 gün ve 1968/8-1973/14 sayılı kararı da idarenin “şart tasarrufuna” ilişkindir. Somut olayda ise; davacı idarenin davalıya mevzuata aykırı olarak yaptığı hatalı ödemeden sözedilmektedir.
O halde, Mahkemece herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin, Borçlar Kanununun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenebileceği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi yanlış olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 3.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.