YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5956
KARAR NO : 2010/6924
KARAR TARİHİ : 20.04.2010
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 60.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 5.649 TL’nin tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi … adına kayıtlı … ve … nolu parsellerin Osmaniye Kadastro Mahkemesinin 27.9.2000 tarihli kararı ile mirasçıları olan davacılar adına hisselerine göre tescil edildiğini, davalıların uzun yıllardır taşınmazları kullandıklarını, dava tarihi 10.9.2004 tarihinden geriye doğru 5 yıllık 1.750 TL ecrimisilin, ıslah dilekçesi ile 2000-2004 yılları için 60.000 TL ecrimisil bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, dava konusu taşınmazların davacıların murisi … adına tesbit kararı verilmesinden sonra bir kısım davacıların paylarının satın alınması ve bu yerleri iyiniyetli zilyet olarak uzun yıllardır kullanmaları nedeniyle ecrimisil bedelinin talep edilemeyeceğini beyan etmişlerdir.
Mahkemece; dava konusu … ve … nolu taşınmazların mülkiyetinin Kadastro Mahkemesinin (davacılar adına tesciline ilişkin) kararının kesinleştiği 16.2.2004 tarihinden itibaren davalıların haksız işgalci oldukları belirtilerek 2004 yılına ait her davacı için ayrı ayrı 807,11 er TL den toplam 5.649 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
Osmaniye Kadastro Mahkemesinin 27.9.2000 tarih ve 1980/190 E, 2000/40 K. sayılı ilamında, dava konusu … ve … nolu parsellerin davacıların murisi … adına kayıtlı Şubat 329 tarih ve … sayılı tapu kaydı bulunması nedeniyle … mirasçıları (davacılar) adına tapuya tesciline karar verilmiş ve hüküm 16.Hukuk Dairesinin onama ilamı sonucunda 16.2.2004 tarihinde kesinleşmiştir.
Davada, davacıların kök murisinden intikal eden tarım arazileri için ecrimisil talep edilmektedir. Uyuşmazlık, mülkiyetin geçtiği andan önceki devrede hak sahiplerinin (davacıların) ecrimisil talep edip edemeyecekleri konusundadır.
Ecrimisil, hak sahibi zilyedin, kötüniyetli zilyedden isteyebileceği tazminattır (HGK.1.11.2000 tarih 2000/3-1341-1584). Ecrimisil davası, taşınmazın maliki ya da zilyedi tarafından açılabilir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, mülkiyet hakkı bulunmamakla beraber, şahsi veya ayni hakka dayanan zilyedin ecrimisil davası açabileceği kabul edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 33/4 maddesine göre “Bu kanunun zilyede tanıdığı haklar, kadastrosuna başlanan bölgede zilyedin leh ve aleyhine açılan davalarda iddia ve def’i olarak ileri sürülebilir” hükmü getirilmiştir.
Davacıların murisi …’a ait (hukuki niteliğini kaybetmemiş) Şubat 329 tarih ve … sayılı tapu kaydına dayanılarak 2000-2004 yılları için ecrimisil talep edildiğine göre Kadastro Mahkemesinin tescil kararının kesinleşme tarihinden önceki döneme ilişkin davacıların ecrimisil istemelerinde bir isabetsizlik yoktur. Zira, Kadastro Mahkemesinin tescil kararı; yapıcı, kurucu veya yenilik doğurucu değil önceki mülkiyetin “tesbiti” niteliğindedir.
Bu durumda, Kadastro Mahkemesinin kesinleşme tarihinden öncesine ilişkin ecrimisil bedeline de hükmedilmesi gerekeceğinden, mahkemece; uzman bilirkişi raporu doğrultusunda davacıların talep ettiği süreler dikkate alınarak ve davalıların kullandıkları yerlere ilişkin araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.