Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/5795 E. 2010/7193 K. 26.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5795
KARAR NO : 2010/7193
KARAR TARİHİ : 26.04.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; 2.759,91 YTL alacağın tahsili için yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiği ileri sürülerek itirazın iptaliyle %40 tazminatın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; davanın Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 tarih ve 1973/14 sayılı kararında belirtilen süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Anılan İçtihadı Birleştirme Kararında konu “şart tasarruf” ile ilgili olup, davadaki istem hatalı ödemenin iadesine ilişkin takibe itirazın iptali olup, takip talebinde borcun sebebi davalıya fazladan ödenen çalıştırma ücreti olarak açıklanmış ve 5/22 sayılı fazla ödeme tablosuna dayanılmıştır. Dava dilekçesinde ise antrenör olan davalının bazı müsabakalara götürülmeyen sporcu ve antrenörler adına harcırah tahakkuk ettirerek usulsüz olarak para aldığının 17.7.2006 tarihli teftiş raporuyla tespit edildiği ileri sürülerek takibe yapılan itirazın iptali istenilmiştir. Oysa ki; takip talebinde dayanılan fazla ödeme tablosu 1.11.2000 -31.1.2005 tarihleri arasındaki faaliyetlerin genel denetimini içeren 23.6.2005 tarihli teftiş raporunda düzenlenmiş olup, dava dilekçesinde dayanılan olaylar ve teftiş raporunun takibe konu alacakla her hangi bir ilgisinin olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; takip talebinde istenilen alacak ile itirazın iptali davasında talep edilen alacağın farklı olaylara dayandırıldığı gözetilerek, davacı taraftan dayandığı maddi olaylar ile buna ilişkin teftiş raporunun hangisi olduğu sorulup açıklattırılmalı, bu açıklamaya göre hukuki nitelendirme yapılarak sunulan deliller değerlendirilip sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın Yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.